Gossip Girl Türkiye Fan ♡
Blake Lively'yle Söyleşi 61989223

Türkiye'nin en aktif Gossip Girl Fan Forumu'na Hoşgeldiniz


Sitedeki resimleri görebilmek , linklerden faydalanabilmek , mesajlara cevap verip konu açabilmek için Kayıt Olmanız gerekmektedir.

Admine Ulaş | Facebook Sayfası | Kurallar
Gossip Girl Türkiye Fan ♡
Blake Lively'yle Söyleşi 61989223

Türkiye'nin en aktif Gossip Girl Fan Forumu'na Hoşgeldiniz


Sitedeki resimleri görebilmek , linklerden faydalanabilmek , mesajlara cevap verip konu açabilmek için Kayıt Olmanız gerekmektedir.

Admine Ulaş | Facebook Sayfası | Kurallar
Gossip Girl Türkiye Fan ♡
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Gossip Girl Türkiye Fan ♡

๑ Gossip Girl Hayranlarının Tek Adresi ๑
 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Blake Lively'yle Söyleşi

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Queen S.
Gossip Moderatör
Gossip Moderatör
Queen S.


Cinsiyet : Kadın
Yaş : 28
Nerden : Toronto, Canada <3
Kayıt Tarihi : 29/05/10
Mesaj Sayısı : 1369

Blake Lively'yle Söyleşi Empty
MesajKonu: Blake Lively'yle Söyleşi   Blake Lively'yle Söyleşi EmptyPaz Eyl. 05, 2010 10:34 pm

Yönetmen Rebecca Miller son filmi The Private Lives of Pippa Lee'nin başrol oyuncusu Blake Lively ile tasarımcılar ve hayalleri üzerine konuştu.

Blake; Pippa Lee'nin sorunlu gençliğini canlandırdığı yeni filmim The Private Lives of Pippa Lee'nin ilk günkü çekimine, Gossip Girl için sabah üçe kadar çalıştıktan sonra geldi. Üstelik filmin en zor sahnelerinden biri çekilecekti! Bipolar olan annesiyle esaslı bir kavga edecek, akabinde de ağlamaktan neredeyse kendini kaybedecekti. Sadece dört saatlik bir uykuyla, aylardır bu sahne üzerine çalışıyormuş gibi başarılı bir performans sergiledi..


-Pippa'yı canlandırdığın o ilk gün neler yaşadın? Maria Bello'nun ilaç bağımlısı bir anne olarak seni ağlattığı sahne oldukça zorlayıcıy dı çünkü...

BL:Doğruyu söylemek gerekirse çok korkuyordum. Çok az uyumuştum ve ilk sahnenin ardından tek duymak istediğim, Maria'nın bana; 'Muhteşem bir iş çıkardın' demeseydi. Oysa hiçbir yorumda bulunmadı. Paniğe kapıldım! Beni beğenmediğini, hatta nefret ettiğini düşündüm. Menajerini arayıp; 'Beni böyle bir projeye nasıl dâhil edersin?' diye tersleneceğini bile düşündüm.

-Bence Maria o gün canlandıracağı karakter ile o kadar bütünleşmişti ki yorumda bulunacak durumda bile değildi.

BL:Aynen... Çekimi bitirdiğimizde rahatlamış gibiydi fakat çekim sırasında Julianne Moore kadar rahat değildi. Oysa Julianne aralarda çocuğunun beyzbol maçını anlatan tipik bir anneydi, 'action' dendiği anda ise bir anda deli bir fotoğrafçıya dönüyordu. Maria daha metodik çalışıyordu. Sette bambaşka biriydi. Bu beni o kadar korkutmuştu ki!

Senin en büyük yeteneklerinden biri, gerçek hayatta hayal dahi edemediğin ya da hiçbir deneyim yaşamadığın konulara sette sanki işin ehliymişsin gibi adapte olabilmen...

BL:Oyunculuk söz konusu olduğunda, gerçek hayatta olamadığım kadar cesur olmaya çalıştım hep. Belki ekipteki beşlinin en genci olmamın da etkisi vardır. Özel hayatımda da ailemin diğer üyelerini anlamaya çalışır, başkalarının hikâyelerini dinlemeyi severim. Bunun da bir tür birikim olduğunu düşünüyorum.

-Los Angeles'ta doğdun ve büyüdün. Kendini bir Güneyli gibi hissediyor musun? Bence içinde gizlenmiş Güneyli bir genç kız var.

BL:Evet; Los Angeles'ta büyüdüm, üstelik ailede orada doğan tek kişi de benim ama ne zaman birine Los Angeleslı olduğumu söylesem bana; 'Sen Los Angeleslı sayılmazsın' der. Galiba bu ailemin bizi Güneylilere özgü bakış açısıyla yetiştirmesinden ve benim beslenme tarzımdan kaynaklanıyor. Şekerli ve peynirli gıdaları severim. Kızartmaya ise bayılırım.

-Oyunculuk eğitimi aldın mı?

BL:Annemle babam oyunculuk eğitimi veren bir akademide çalışıyorlardı. O zamanlar bakıcım olmadığı için mecburen her gün onlarla derslere giriyordum. İleriki yaşlarımda en azından teorik olarak oyunculuğun tüm ince ayrıntılarını biliyordum, dolayısıyla sahneye adım atmakta bir sakınca görmedim. Herhalde o okulda öğrendiklerim olmasaydı, hâlâ annemin eteğinin altında saklanıyor olurdum

-Çocukluğuna dair hatırladığın ilk anı nedir?

BL:Üç yaşımdayken Disneyland'e gitmiştik. Pembe ipek bir yatakta yatıyordum ve gözlerimi açtığımda Mickey, Donald ve Goofy bana bakıyordu. Müthiş heyecanlıydım. Kendimi adeta orada büyümüş gibi hissediyorum.

-'Kendimi Disneyland'de büyümüş gibi hissediyorum' demekle neyi kastediyorsun?

BL:Annem beni haftada iki kez oraya götürürdü. Okulda başarılı bir öğrenciydim, galiba benimle daha yakın olmak ve daha fazla zaman geçirmek istiyordu. Yaşım ilerledikçe de gece geç saatlere kadar kendisine eşlik etmeme izin verdi.

-Anlamadım... Seni okuldan alıp, gece geç saatlere kadar dışarıda mı gezdiriyordu?

BL:Bu sadece hafta sonları olurdu. Önce bir otel odasına yerleşir, ardından Denny's adlı bir cafe'ye giderdik. Kahve içip, saatlerce sohbet ederdik. Baykuş gibiydim. Tam bir gece kuşu! Dışarı çıkamadığımız gecelerde dahi uyumaz ve dedikodu yapardık. Annem çok ilginç hikâyeler anlatırdı. Şimdi anlıyorum ki aslında bu hikâyeleri anlatarak farkında olmadan beni iyi bir oyuncu olmak için yetiştirmiş.

-Bildiğim kadarıyla 13 farklı okula gitmişsin. Bu doğru mu?

BL:Evet... Ben üç yaşındayken ağabeyimin ilkokula başlaması gerekiyordu ama yalnız olmak istemedi. Yaşıtlarımdan daha uzun olduğum için annem benim altı yaşında olduğumu söylerek, onunla birlikte okula kaydımı yaptırdı. Ancak zaman içinde sınıftakiler gibi hızlı olamadığım için zekâ sorunlarım olduğunu düşünüp, beni özürlü çocuklarla aynı sınıfa koydular. Oysa herkes ödev yaparken ben sadece uyumak ya da oynamak istiyordum. Okuldakilerin bu kararını duyan annem, beni hemen okuldan aldı.

-Özenle hazırlandığın davetlerinin ününü duydum. Bunu sık sık yapar mısın?

BL:Yemek yapmayı çok seviyorum ama makarna tarzında pratik yemekler değil de sufle, tart, çeşitli hamur işleri gibi uğraştırıcı yemekler... Verdiğim davetlerde de hazırladıklarımı arkadaşlarıma tattırmaktan çok hoşlanıyorum. Bayramlarda birkaç farklı yemekten oluşan zor mönüler hazırlıyorum. Bazen de fastfood sofralar kurarak, oyun geceleri düzenliyorum. Evimde televizyon yok ama oturma odasında üzerinde Pictionary kurulu büyük bir sehpam var. Küçük, yakın arkadaş gruplarımı eğlendirmek en sevdiğim hobilerimden.

-Meşhur, sana özel bir yemek var mı?

BL:Spesiyalitem kesinlikle kahvaltı ama geçen yıl Tayland'a gittiğimde yemek kurslarına katılarak iştah açıcı köri sosları, Hindistan cevizi sorbesi ve Pad Thai yapmayı öğrendim. İnanamayacaksınız ama ev yapımı dondurmalar da hazırlıyorum. Normalde dondurmada hiç olmaması gereken bol tereyağı ve tuz kullanıyorum. Galiba insanların Güneyli olduğumu düşünmelerinin bir sebebi de bu! Tereyağını kullanma alanım!

-Çekimler sırasında Pippa'nın dış görünümüyle ne kadar ilgili olduğunu hatırlıyorum. Örneğin tırnaklarının nasıl kesilmiş olduğu bile senin için çok önemliydi. Sürekli bize göstermeye çalışıyordun.

BL:Oynayacağım karaktere ne kadar çok benzersem o kadar başarılı olacağıma inanıyorum. Kırık tırnaklar ve ince bir çizgiyle çekilmiş göz makyajıyla kendime şunu soruyordum; 'Pippa yatağa girmeden önce makyajını siliyor mu yoksa sabah kalktığında makyajı akmış mı oluyor?' Mümkün olduğunca canlandırdığım karakteri yaşamaya çalışıyorum. Örneğin çekim sırasında Pippa'nın giyebileceği beş farklı kıyafeti deneyip, bir süre her biriyle ayrı ayrı dolaşmıştım. Şimdi düşünüyorum da, kimse bana gerçek hayatta o kıyafetleri giydiremez.

-Bu yılki Emmy Ödülleri'nde giydiğin kırmızı Versace elbise göz kamaştırıcıydı. Bizzat kendin mi satın aldın?

BL:Stil danışmanı kullanmıyorum ve o geceki kıyafetimle 'en iyi giyinenler' ya da 'en kötü giyinenler' listesinde olup olmayacağımı da dert etmiyorum. Her şey risk almakla ilgili. Ben de risk almayı seviyorum.

-Cesur kıyafetleri tercih ediyorsun. Özellikle son zamanlarda vücudunla ve kendinle çok da barışıkmışsın izlenimi uyandırıyorsun.

BL:New York'ta yaşamak kendimi daha güçlü ve kadınsı hissetmemi sağlıyor. Lisedeyken elimde ne gibi bir güç vardı? Sadece uzun sarı saçlarım... Şimdi çok çalışarak belli bir saygı kazandım ve tabi ki güç de. Gossip Girl sayesinde moda hakkında daha fazla bilgi sahibi oldum. Öğrendiklerimi de kendi tarzımla bir araya getirdim. Ayrıca olgunlaşıyorum ve gelişiyorum; bütün bunlarla birlikte tarzım da değişiyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
* Lady in Red
Admin ♣
Admin ♣
* Lady in Red


Cinsiyet : Kadın
Yaş : 26
Nerden : Manhattan NY
Kayıt Tarihi : 09/04/10
Mesaj Sayısı : 1963

Blake Lively'yle Söyleşi Empty
MesajKonu: Geri: Blake Lively'yle Söyleşi   Blake Lively'yle Söyleşi EmptyPaz Eyl. 05, 2010 10:44 pm

13 farklı okula mı gitmiş =D

Gerçekten çok tuhaf bi olay =D

Teşekkürler Gülücük Bunları bilmiyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://gossipgirlturkiye.yetkinforum.com
*Miss Bass
Moderatör
Moderatör
*Miss Bass


Cinsiyet : Kadın
Yaş : 27
Nerden : Sydney,Australia
Kayıt Tarihi : 14/06/10
Mesaj Sayısı : 1626

Blake Lively'yle Söyleşi Empty
MesajKonu: Geri: Blake Lively'yle Söyleşi   Blake Lively'yle Söyleşi EmptyPtsi Eyl. 06, 2010 3:43 pm

Teşekkürler... =D
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Queen S.
Gossip Moderatör
Gossip Moderatör
Queen S.


Cinsiyet : Kadın
Yaş : 28
Nerden : Toronto, Canada <3
Kayıt Tarihi : 29/05/10
Mesaj Sayısı : 1369

Blake Lively'yle Söyleşi Empty
MesajKonu: Geri: Blake Lively'yle Söyleşi   Blake Lively'yle Söyleşi EmptyPtsi Eyl. 06, 2010 4:19 pm

Evet çok ilginç bilgiler var =D

Rica ederim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Blake Lively'yle Söyleşi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Blake -Gif-
» Blake vs. J-Lo
» Blake Resimler
» Blake Makyajsız
» Blake İkonlar

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl Türkiye Fan ♡ :: Oyuncular :: Blake Lively ๑-
Buraya geçin: